DOLAR

32,5816

0.31%
EURO

34,8203

0.19%
ALTIN(gr)

2.511,39

1,10%
BİST 100

%
Banka Kredi Borcuna Kefil Olan Kişilere Yargıtay’dan Müjde Geldi!

Banka Kredi Borcuna Kefil Olan Kişilere Yargıtay’dan Müjde Geldi!

Yargıtay 19. Ceza Dairesi milyonlarca kişiyi yakından ilgilendiren emsal bir karara imza attı. Verilen karara göre evliyken kredi borcuna kefil olan kişilerin eş rızası alınmadığı takdirde bu borçtan sorumlu tutulamayacağına hükmedildi.

ABONE OL
3 Şubat 2022 22:31
Banka Kredi Borcuna Kefil Olan Kişilere Yargıtay’dan Müjde Geldi!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bundan sonraki davalarda emsal karar olarak kabul edilmesi nedeni ile büyük önem taşıyan mahkeme sonucunda eşinin rızası olmadan arkadaşının banka borcuna kefil olan kişinin bu borçtan sorumlu tutulamayacağına karar verildi.

Yani banka borcuna kefil olan kişinin borçtan sorumluluğu mahkeme kararı ile ortadan kaldırıldı. Mahkeme açıkladığı gerekçeli kararında eşinin rızasının alınmaması nedeni ile kefaleti geçersiz saydığını dile getirdi.

Arkadaşına Kefil Oldu, Hapis Cezası Aldı

Arkadaşının bankadan kredi çekmek için kendisine kefil olmasını isteyen vatandaş onu kırmamak adına kefil olmayı kabul etti. Ancak daha sonra arkadaşının borcunu ödemediğini öğrenen kişi hakkında verilen “Borçlunun ödeme şartını ihlali’ suçundan 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair İcra Ceza Mahkemesi’nin kararını alınca hayatının en büyük şokunu yaşadı.

Hemen karara itiraz etmek için 4. Asliye Ceza Mahkemesine başvuruda bulunan kişi bu mahkemenin davayı reddetmesi sonucunda umutsuzluğa kapılmayarak kararı temyiz ettirmek üzere bir üst mahkemeye başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu oturumda kefil olan kişinin evli olduğunu ve kefil olması için eşinin rızasının alınmadığını belirledi. Kefil olurken eşin rızası alınmadığı için mahkeme kefaletin geçersiz sayılması gerektiğine hükmetti.

Banka Borcuna Kefil Olmak İsteyen Kişileri İlgilendiren Yargıtay Emsal Kararı

“Bu düzenlemeye nazaran, dosya içerisinde mevcut nüfus kaydına göre taahhüt tarihinde evli olan sanığın eşinin kefalet işlemi öncesinde veya icra kefilliği sırasında rızasının alınıp alınmadığının belirtilmemesi nedeniyle geçerli bir kefalet işlemi dolayısıyla hukuken geçerli bir ödeme taahhüdü bulunmadığı ortadadır.

Taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararının bozulmasına oy birliği ile karar verildi.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP