27 Haziran 2025 Cuma
Annelere Ödenmesi Planlanan 16.000 TL İçin Devletten Onay Geldi
Hayat Standardınızı Artıracak Mutfak Aletleri
Cw Enerji (Cwene) Hisselerinde Neler Oluyor? Yatırımcı Son Durumdan Aşırı Derecede Rahatsız!
Dünya Da Finansal İllüzyon Gösterisi
Dar gelirli yoksul ailelere 1300 liraya kadar karşılıksız kira yardımı! İşte kira yardımı için başvuru şartları
News
“Küresel medya düzenine dijital bir vizyon kazandıracağız”
Dünya E-Basın Konseyi Birliği’nde Genel Koordinatörlük görevine atanan Eren Şar, yeni döneme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Dünya E-Basın Konseyi’nin uluslararası misyonuna dikkat çeken Şar, özellikle Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) çerçevesinde yürütülen ortak çalışmalara vurgu yaptı.
BM İLE KÜRESEL ORTAKLIK: “Sözleşmeli Resmi Üyeyiz”
Eren Şar yaptığı açıklamada, “Dünya E-Basın Konseyi, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Birimi’nin (UNCCD) resmi sözleşmeli üyeleri arasında yer almakta. Bu üyelik, çevresel farkındalığın artırılması, medya yoluyla sürdürülebilirlik politikalarının desteklenmesi ve dijital habercilikle kalkınma hedeflerine katkı sunulması açısından büyük önem taşıyor” dedi.
YENİ DÖNEM VİZYONU: “DİJİTAL DÖNÜŞÜM, KÜRESEL SORUMLULUK”
Yeni dönemde yürütülecek projelerle ilgili bilgi veren Şar, şu açıklamaları yaptı:
“Dijital basının gücünü; iklim değişikliği, çölleşme, kuraklık, su krizi ve çevre adaleti gibi alanlarda küresel farkındalık yaratmak için kullanacağız. E-Basın Konseyi, yalnızca bir medya kuruluşu değil; aynı zamanda dijital çağın etik sözcüsüdür.”
“Dijitalleşmenin yalnızca teknoloji değil, aynı zamanda sorumluluk olduğunu bilen bir ekip olarak, hem içerik üreticilerini hem de okuyucuyu bilinçlendirmeye devam edeceğiz.”
YENİ İŞ BİRLİKLERİ VE ULUSLARARASI ÇALIŞTAY HAZIRLIKLARI
Eren Şar, Dünya E-Basın Konseyi’nin dijital medya alanında yürüttüğü küresel iş birliklerini güçlendirmeyi hedeflediklerini belirterek, İstanbul merkezli planlanan Uluslararası Dijital Medya ve Çölleşme ile Mücadele Çalıştayı hazırlıklarının başladığını duyurdu.
“Uluslararası ölçekte katılımcıların yer alacağı bu çalıştayda; medya-çevre ilişkisi, iklim gazeteciliği, dijital habercilikte etik standartlar ve yapay zekânın medya üzerindeki etkisi masaya yatırılacak.”
KÜRESEL SES, YEREL SORUMLULUK
Eren Şar son olarak şu sözlerle kamuoyuna seslendi: “Dünya E-Basın Konseyi, hem küresel medya dünyasının sesidir hem de yerel basının dijitalleşmesinde öncüdür. Bu iki temel misyonu harmanlayarak; barış, bilgi ve bilinç temelinde dijital bir gelecek inşa edeceğiz.”
News
ABD ekonomisi resesyona mı gidiyor, yoksa toparlanıyor mu? Faiz indirimi için erken mi, geç mi? JPMorgan, Barclays, MainSky ve Deutsche Bank gibi dev kurumlar arasında görüş ayrılıkları derinleşiyor. Ekonomik rotanın nereye döneceği büyük merak konusu.
JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, Paris’te düzenlenen Küresel Piyasalar Konferansı’nda yaptığı açıklamada, gümrük tarifelerinin küresel ticaret üzerindeki baskısına dikkat çekerek, ABD’de bir resesyon olasılığının tamamen dışlanamayacağını belirtti. “Umarım olmaz ama masadan kalkmış değil,” diyen Dimon, ABD-Çin ticaret gerginliğinin yatırımlar üzerindeki baskıyı artırdığını ve bazı müşterilerin bu nedenle geri adım attığını ifade etti.
Dimon ayrıca, ABD’ye yönelik yatırımlarda bazı düşüşler yaşandığını ancak ülkenin hâlâ küresel ölçekte cazip bir yatırım merkezi olduğunu vurguladı: “Eğer tüm paranızı tek bir ülkeye yatıracaksanız, bu hâlâ Amerika olurdu.”
İngiliz bankacılık devi Barclays ise çok daha iyimser. Banka, ABD ekonomisinin bu yıl içinde resesyona girmeyeceğini öngörüyor.
2024 büyüme tahmini: %0,5
2025 büyüme tahmini: %1,6
ABD-Çin arasında gümrük tarifelerinde sağlanan geçici gevşemenin belirsizliği azalttığını savunan Barclays, Euro Bölgesi için de önceki daralma beklentisini “yatay seyir” olarak güncelledi.
Ancak 2025’in ikinci yarısı için Avrupa’da teknik bir resesyonun hâlâ mümkün olduğu belirtiliyor.
MainSky Asset Management yöneticisi Eckhard Schulte’ye göre, Fed’in faiz politikasında fazla temkinli olması büyük risk yaratıyor. “Fed, eğrinin gerisinde kalıyor. Faiz indirimi gecikirse, resesyon riski yeniden tırmanabilir.”Schulte ayrıca gümrük vergilerinin enflasyon üzerinde kısa vadeli baskı yarattığını ancak bunun kalıcı olmayacağını savundu. Haziran ayında Fed’in faizi sabit tutması bekleniyor ancak MainSky, eylül ayı için 25 baz puanlık indirimin fiyatlandığını belirtiyor.
ABD’de açıklanan son enflasyon verileri de piyasaları etkiledi. Nisan ayında üretici fiyatlarında yaşanan beklenmedik düşüş, yatırımcıların Fed’den faiz indirimi beklentilerini artırdı.
Tüketici Fiyat Endeksi de daha önce beklenenden düşük gelmişti.
Petrol fiyatlarındaki gerileme de enflasyonist baskıyı azaltıyor.
Deutsche Bank analistleri, bu gelişmelerin “piyasanın Fed üzerindeki baskısını artırdığını” belirtiyor. Dolar endeksi (DXY) 100,57 seviyesine kadar gerileyerek son dönemlerin en düşük noktalarından birini gördü.
Fed’in faiz indirimi kararı yalnızca ABD piyasalarını değil; gelişmekte olan ülkelerin para politikalarını, küresel dolar talebini ve yatırımcı eğilimlerini de doğrudan etkileyecek. Bu nedenle piyasalar artık yalnızca ekonomik verilere değil, merkez bankalarının dili ve karar zamanlamasına da daha fazla odaklanmış durumda.
News
Yılın ilk yarısı geride kalırken, dünya borsaları performans yarışına girdi. Polonya, Avusturya ve Yunanistan rekor getirilerle öne çıkarken, Borsa İstanbul dolar bazında en zayıf performansı sergileyen endeks oldu.
2025 yılına hızlı başlayan küresel hisse senedi piyasaları, güçlü verilerle yatırımcısına kazandırmaya devam ederken, Borsa İstanbul için tablo oldukça farklı. Dolar bazlı getiriler incelendiğinde, BIST 100 endeksi yüzde 9,5’lik kayıpla dünya genelinde son sıraya demir attı.
Yerli yatırımcının bir dönem gözdesi olan Borsa İstanbul, artan reel faizler, yavaşlayan ekonomi ve enflasyonist baskılar nedeniyle son dönemde cazibesini kaybetti.
2022 yılında dolar bazında yüzde 105 getiriyle dünya lideri konumuna yükselen BIST 100, o dönem düşük faiz politikası ve seçim öncesi beklentilerle rekor kırmıştı. Ancak aynı borsa bugün, yüksek faiz ortamında ciddi değer kaybı yaşıyor.
Yatırımcılar artık alternatif getiri araçlarına yönelirken, borsada işlem hacimleri düşüyor, yabancı sermaye girişleri sınırlı kalıyor.
Küresel piyasalarda bu yılın parlayan yıldızları ise Avrupa borsaları oldu. Polonya, yüzde 47,6’lık getirisiyle zirveye otururken, Avusturya yüzde 34,3, Yunanistan ise yüzde 34,2 ile onu izledi.
Ekonomik toparlanma sinyalleri, kamu destekli harcamalar ve jeopolitik risklerin azalması, Avrupa hisse senetlerine olan ilgiyi artırdı.
ABD’de S&P 500 endeksi, yıl içinde yaşanan politik belirsizliklere rağmen yüzde 0,4’lük sınırlı bir artış gösterdi. Özellikle ticaret politikalarında yaşanan belirsizlikler, yatırımcı güvenini zayıflattı.
Suudi Arabistan borsası ise yüzde 1,3 değer kaybederek sondan dördüncü sıraya yerleşti. Petrol fiyatlarındaki gerileme ve enerji gelirlerindeki düşüş, piyasalara olumsuz yansıdı.
Uzmanlara göre Borsa İstanbul’un yeniden cazip hale gelebilmesi için hem para politikasında istikrar hem de yatırım ortamının iyileştirilmesi gerekiyor. Enflasyonla mücadelede somut adımlar ve sermaye piyasalarının derinleşmesi, borsanın geleceği için kritik önem taşıyor.
News
Ford, fren sisteminde yaşanan kritik bir güvenlik sorunu nedeniyle 2022-2024 üretimi 273 binden fazla SUV model aracı geri çağırma kararı aldı. Risk ciddi, çözüm ücretsiz.
ABD’nin otomotiv devi Ford, sürüş güvenliğini doğrudan etkileyen ciddi bir teknik arıza nedeniyle toplamda 273.789 SUV modeli aracı geri çağırma kararı aldı. Sorunun, fren sisteminde olası bir sızıntı riski yaratması ve sürüş esnasında frenleme gücünün kaybolmasına yol açabileceği belirtiliyor.
Geri çağırma kapsamına giren araçlar arasında 2022-2024 yılları arasında üretilmiş 223.315 adet Ford Expedition ve 50.474 adet Lincoln Navigator modeli bulunuyor. ABD Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA) tarafından yayımlanan belgelere göre, bu araçlardaki ön fren hattı, motor hava filtresi çıkış borusuyla temasa geçerek zamanla aşınabiliyor.
Fren borularının zarar görmesi halinde sistemdeki fren hidroliği sızabiliyor. Bu da araçlarda pedal mesafesinin artmasına ve daha fazla basınç uygulama ihtiyacına yol açıyor. Belgelerde ayrıca, olası bir arıza halinde kırmızı fren uyarı lambasının yanabileceği ifade ediliyor.
Ford, bu üretim serisinde sorunun yalnızca yüzde 1’lik bir kesimi etkilediğini tahmin ediyor. Ancak bugüne kadar 45 araç sahibi, fren hattındaki sızıntı nedeniyle servislere başvuruda bulundu.
Ford, geri çağırmadan etkilenen araç sahiplerine 26 Mayıs’tan itibaren bilgilendirme mektupları göndermeye başlayacak. Bu yazılarda servise başvuru süreci ve izlenmesi gereken adımlar detaylı şekilde yer alacak.
Şirket tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Yetkili bayiler, gerekli durumlarda fren hattını ya da hava filtresi çıkış borusunu ücretsiz olarak değiştirecektir.”
Nisan ayında da benzer bir durum yaşanmıştı. Ford, motor arızası nedeniyle 2020-2022 Ford Escape ve 2021-2023 Ford Bronco Sport modellerini geri çağırmıştı. Bu süreçte 33.576 araç için daha önceki onarımların yetersiz olduğu tespit edilmiş ve yeniden çağrı yapılmıştı.
Uzmanlar, etkilenen araç sahiplerinin sadece bilgilendirme mektubunu beklemekle kalmayıp, şüpheli bir fren tepkisi hissedilmesi halinde hemen yetkili servise başvurmalarını öneriyor.
News
ABD ile Çin arasındaki ticaret geriliminin yumuşaması sonrası yatırımcılar güvenli liman altını terk etti. Gram altın fiyatı düşüş eğilimini sürdürüyor. Piyasalar, yeni haftaya hareketli başladı.
Küresel piyasalarda tansiyonu uzun süredir yüksek tutan ABD-Çin ticaret savaşı, tarafların karşılıklı tavizleriyle geçici de olsa yatıştı. ABD Başkanı Donald Trump ve Çin yönetiminin vardığı 90 günlük geçici uzlaşma, piyasadaki risk algısını düşürdü. Bu durum ise güvenli liman olarak görülen altın fiyatlarında aşağı yönlü baskı oluşturdu.
Taraflar arasında varılan geçici uzlaşmaya göre, ABD Çin’e uyguladığı gümrük tarifesini yüzde 145’ten yüzde 30’a indirirken, Çin de ABD ürünlerine uyguladığı tarifeleri yüzde 125’ten yüzde 10’a çekti. Bu gelişme, yatırımcıların yeniden hisse senetleri ve döviz gibi riskli varlıklara yönelmesine yol açtı.
Trump’ın yaptığı, “90 gün sonunda kalıcı anlaşma bekliyoruz” açıklaması ise altın fiyatlarının düşüşünü destekleyen bir diğer unsur oldu.
Öte yandan İstanbul’da gerçekleşmesi beklenen Rusya-Ukrayna barış görüşmeleri de piyasaların radarında. Savaş ihtimalinin hafiflemesi, jeopolitik risklerin azalması anlamına geliyor ve bu da yatırımcıların altından uzaklaşmasına neden oluyor.
Tüm bu gelişmelerin etkisiyle gram altın, yeni haftaya düşüşle başladı. Gün içinde sert satışlarla karşılaşan altın, yatırımcısının yüzünü bu kez güldürmedi.
Serbest piyasada gram altın fiyatı sabah saatlerinde 3912 TL seviyelerine kadar geriledi. Kapalıçarşı’da çeyrek altın ise 3950 TL’den işlem görüyor.
Uzmanlar, kısa vadede altındaki baskının sürebileceğini ancak uzun vadeli pozisyonlar için fırsat kollayanlar açısından bu tür düşüşlerin alım fırsatı yaratabileceğini belirtiyor. Küresel gelişmelerin altın üzerindeki etkisi ise anlık olarak değişebiliyor. Bu nedenle yatırımcıların jeopolitik ve ekonomik verileri dikkatle izlemesi öneriliyor.